- bastigi
- bas|ti|gi Mot Pla Nom masculí
Diccionari Català-Català . 2013.
Diccionari Català-Català . 2013.
bastığı yerde ot bitmez — gittiği yere uğursuzluk götürür, gittiği yerin bereketini kurutur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bastığı yeri bilmemek — 1) çok sevinmek 2) şaşkınlıktan nerede olduğunu seçememek, durumunu kontrol edememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ananın bastığı yavru incinmez — annenin acı sözü çocuğuna ağır gelmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağının bastığı yerde ot bitmez — uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
basmak — e, ar 1) Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. C. Külebi 2) Küçük çocuklar ayakta durabilmek 3) Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek Motor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana — is. 1) Çocuğu olan kadın, anne Gözyaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı. H. Taner 2) Yavrusu olan dişi hayvan 3) Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı Fatma Anamız. Meryem Ana. 4) ünl. Yaşlı kadınlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayaklık — is., ğı 1) Ayakla işletilen makinelerde ayağın bastığı yer, pedal 2) Ayak basacak yer 3) Ayakçak 4) Kaide 5) den. Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıngır çıngır — zf. Çıngırak sesine benzer ses çıkararak Ara sıra kahkahayı bastığı zaman evin içini çıngır çıngır öttürüyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
deyiş — is. 1) Deme, söyleme işi Peki deyişleri de akılları yattığı için değil, korkuları ağır bastığı için oldu. T. Buğra 2) Söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslup 3) Bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, ifade 4) ed. Halk şiiri, halk türküsü… … Çağatay Osmanlı Sözlük